

En iyi arkadaşın kim? Dost ne demek? Kardeş nasıl olunur? Bir insana bir tanem denilmesi için ne yapması gerekir? Neden arkadaşlık kurmaya mecburuz? Biliyorum , Dr Oetkerdeki kız gibi sorularımı sıraladım ama sorularım yeme üzerine değil.- Bu arada o kız şu anda obez mi diye merak ediyorum.Yok ben su içsem kilo alırım. Bu öküzler çikolata pınarını yeseler , içseler , bitirseler kilo almazlar.-
Aslında en iyi arkadaş , dost , kardeş ve bir tane dediğimiz insanlar çok farklıdır. Bu farkı size öğretmek daha doğrusu farketmenizi sağlatacağım. En iyi arkadaş ; sınıfınızda size arkadaşlık eden gerektiğinde ders çalıştıran , ders notlarını veren insandır. Dost ; size yoldaşlık eden , başın ağrıdığında sorunu çözmeye çalışan , sizi seven , sizle gezen ama güvenmek ile güvenmemek arasında kaldığın insanlardır. Kardeş ise ''Ulan sana bir şey oldu mu bu dünyayı yakarım'' , ''yan gözle bakanın canını yakarım'' diyen insanlardır. Seninle bir gün , iki gün için değil karşılıksız bağlanan ölüme kadar giden bir arkadaşlık türüdür.Kardeş olmak için öncelikle yılların geçmesi lazımdır. İkinci şart ise o kişiyi tanımak , tanımaktan kastım onun ne düşündüğünü , aklından ne geçirdiğini bile tahmin etmek değil , bilmektir. Üçüncü şart ise ; ölümü göze alabilmektir kardeşlik.
Bir tane dediğimiz kişi ise bir tane olmalıdır.Tek , kimse onun yerin almamalı.O hayatında tek olmalı. Ruh eşin , ruh ikizin olmalı. Asla kardeşin , bir tanen olamaz ama bir tanen olan bir insan kardeşliğe terfi edebilir. Eğer bir kişi bir tane olmak istiyorsa yalanı olmamalı , realist ( gerçekçi ) olmalıdır. Zaten bu hayatta size tek bir kişi yalan söylemez , o da bir tanenizdir.
Peki neden arkadaşlık kurmak isteğindeyiz? Çünkü insanı yaratırken Allah inanç duygusu ve güvenme duygusunu da birlikte vermiştir. İnanç sadece ibadet şeklinde anımsanamaz. Bir arkadaşa inanmakta , güvenmekte insanın alt yapısında vardır. Bu iki duygu bu dünyada yoldaşlık etmesi için arkadaşlık kurma mecburiyetine iter bizi.
Aslında hepimizin dostu , en iyi arkadaşı vardır. Kardeşi de bulabilirsiniz. Çünkü ; hepimiz 'ölümüne gidecek arkadaşlığı' isteriz. Karşındaki kişi de aynı şeyi istediğinden onu da bulursun ama yalan söylemeyeceğin biri olması ve senin de ona sonuna kadar güvenmen ve sana asla yalan söylemeyecek biri olması ve üstüne üstlük bir de iyi anlaşmanız , evet , biliyorum , çok zor. Fakat ben buldum. ''Tanrı'm sana bu kulunu benim ile arkadaşlık ettirdiğin için teşekkür eder , şükranlarımı sunarım. Umarım kaderimi yazarken onu benden ayırmazsın'' .
Dedikoducu erkekler hepiniz ölün , yaşamayın , nefes almayın lütfen! Hepiniz biz kızların gözünde toptan öteye gidemezsiniz. İnanın sizi gördükçe ; pembe dizilerde anlatılan cömert , sadık , cesur , gözü kara delikanlılara olan hasretim büyüyor.
Kim bilir kaç kızın hayatını zehir ettiniz ve kim bilir kaç kızı cinsinizden nefret ettirip soğuttunuz? Peki hiç ananızı , avradınızı düşünmedeniz mi ? ''Lan , Allah bilir benim anama , avradıma ne diyorlar , ne fantezi üretiyorlar'' diyip.
Dedikoducu erkekleri tanıma kursu vermek istiyorum.O kadar kişi tanıdım ki şimdi beş dakika içinde o tipi gösterebilirim bile. Mesela ; genelde saçlarının ucu kıvırcıktır ya da saçının bir tarafını mutlaka kaldımıştır. Bir de bu tür kişiler çok güzel konuşur. Seninle öyle bir konuşur ki sen ona hayran hayran bakarken , bir bakmışsın sırlarını dökmüşsün , ipleri onun eline vermişsin. Sen onla ilgili Titanikli hayallere dalmışken o senin başını koparmak için hançeri eline almış bekliyordur ve farkettiğin an , işte o an ; ateşin çıkar , yüzün bir kızarır bir morarır bir sararır aynı galatasarayın forması gibi daha sonra sesin gittikçe gider daha sonra yanarsın , üflersin , püflersin , donup kalırsın , konuşulanları dinlemezsin. Artık beynin sadece ve sadece ağzından çıkardığın baklayı baklavaya çevirmektedir. Ama olmuyor , olmuyor , olmuyor. O alacağını almıştı bu durumu değil Facebook , Twitter , Google'a reklam yapsan bile düzeltemezsin.
Tabii o halini düzeltmeye çalışan insanın değişimine de hayranım. Bazen Nihat Doğanlaşır bazen Yıldız Tilbe olur. Bazen Sezen Aksu bazen de Suleyman Demırel gibi kendini kanıtlamaya çalışır. Yani o anınızı kameraya çekseler ya Youtube da bir milyon size (Sizi) tıklar ya da Hayrettin 'yılın malı' seçer. Belki Beyaz Show'a çıkarsın. Seninle ilgileniyormuş gibi yapar fakat tek amacı dalga geçip , reyting sayısını arttırıp akşam eve götürüp , yiyişeceği hanımlar için para kazanmaktır.
Ve sen yarın o ortamdaki en komik kişisindir.Bir de 'reklamın iyisi kötüsü olmaz' diyen pıçi bulursam onun kafasını kesip reklam yapacağım.
Senin için tek çözüm o insanların torbalaşmış ağızlarını biran önce kapatacak bir dedikodu bulmaktır dostum.Çünkü; bir dedikoduyu ancak başka bir dedikodu ile kapatırsınız.Bu çözümü uygulayacak duruma düşmemenizi dilerim.Hı bu arada o dedikoducu erkeklerin teker teker ağzına s.... Tamam , kestik.Şimdilik ; öptüm , bay.
Bir insana aşık olmak için ne yaparsın ya da şöyle diyeyim neden aşık olursun?Bir de aşık olunca ilk ne dersin? ''oha yeminlen galbime bi şeyler oldu'' ya da Alacakaranlıktaki Bella gibi ''Midemde kelebekler uçuşuyor yok ince bağırsaklarımda uçuşuyor yok tuvalete kaçtı kelebeklerim'' mi dersiniz? Aslında farkında olmadan duygu paylaşırız daha sonra ona hayaller katarız.Tabii o da boş durmaz hayallerininde hayatının da senin de ağzına sıçar ve sen gözyaşlarıyla Sezen Aksudan ''Vay yine mi keder ama artık yeter'' dersin.O da Nil Karaibrahimgilden ''Senin aşkın bana extralarge'' der.Yani biz aslında üzülmek için severiz , aşık falan oluruz.O zaman insanlar salak.Peki biz mal gibi durduk yere çocuğun yakasına yapışıp ''Kalbim sana çarpıyor yavşak bana biraz bak yoksa sevdiğin , çıktığın kızla aranı bozarım , hayatını dar ederim.Sen benim beyaz atlı prensimsin'' dersen o da atına binip bir güzel şahlanır , teknesini atar sonra da siz o atın götüne girmek istersiniz.Sen onun hayatını mahvedersen o da senin hayatını mahveder.Hıı birde şu var ''Benim ne suçum vardı vardm Allah'ım tek yaptığım kalbimi ona vermek'' lan manyak.Sen bu çocuğun kızlarla/erkeklerle gezmesini , konuşmasını, çıkmasını engelle sonra ''ben ne mi yaptım Allah'ım? aşkın içine düştüm kaldım'' diyip Gülşen'e bağla kafanı.Şimdi bunu okuduktan sonra beyninizde, kalbinizde bir değişiklik olmadı, biliyorum.Ben zaten gidip hoşlandığınız çocuğa ''Ben bir bloga baktım , bir metin okudum ve her şeyin farkına vardım artık seni sevmeyeceğim.Kendimi başka şeylere yoracam , hadi bay , öptüm'' demenizi beklemiyorum sadece güldürmek istedim bir de düşündürmek.Başardıysam ne mutlu.Hadi bay , öptüm!
İnsanlar benim sürekli gülücükler saçmamı saflığıma bağlıyorlar.Aslında ben bir şeytanım ve bunu onlar asla bilmeyecek fakat siz bileceksiniz.Onların rezilliklerini sizinle paylaşacağım aslında sadece gülme amacı güdüyorum ve unutmayın gözlerim kırmızı değil ya da ateş saçmıyorum ya bir farklılığım yok , aranızdayım ve insanım.Farkımı nasıl anlayacaksınız ki? :) Bu aralar etrafınıza dikkat edin.